Neşet Ertaş’a Vefa

2 Yıl önce bir süre yaşadığım Avrupa’da ara ara memleket hasretine kapılır ve web üzerinden radyolarda türkü dinlerdim… Yine böyle bir günde -tam olarak 2 yıl önce bugün; 25 Eylül 2012’de- güne aralıksız Neşet Ertaş türküleriyle başladı radyo… Bir aktör öldüğü zaman TV’lerde delicesine filmlerinin oynatıldığı, bir müzisyen öldüğü zaman tüm radyoların o müzisyenin parçalarını çaldığı, bir yazar öldüğü zaman adına anma etkinliklerinin düzenlenip, vakıfların kurulduğu vs.. yani, SANATÇILARIN, ANCAK ÖLDÜKLERİ ZAMAN DEĞERLERİNİN ANLAŞILDIĞI bir ülkede büyüyen bir genç olarak anlamıştım ki, Usta ölmüştü… İlk önce bana Neşet Ertaş’ı sevdiren değerli büyüğüm Tamer Değer’e ulaşıp baş sağlığı diledim. Ruhu şâd olsun. Ölümünün 2. yıldönümünde O’nu yine saygıyla anıyoruz.

Neşet Ertaş

“Neşet Ertaş, 1957 yılının sonunda İstanbul’a gelerek Şen Çalar Plak’ta ilk plağını “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” adı ile babası Muharrem Ertaş’a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder. Daha sonra Neşet Ertaş Ankara’ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya’ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya’da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul’da verdiği konserle sahne hayatına geri dönmüştür.

Demirel zamanında kendisine sunulan ‘devlet sanatçılığı’ ünvanını; “O dönem Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım.” diyerek geri çevirmiştir. Halk bu tavra destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur. Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutulmuştur. Hayatı ve eserleri Doç. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap halinde yayımlanmıştır.

25 Eylül 2012 tarihinde İzmir’de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.” Kaynak ve Detay: Wikipedia/Neşet Ertaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir